Şeyh Bedrettin Destanı - Zülfü Livaneli

Şeyh Bedrettin Destanı - Zülfü Livaneli

Альбом
Bütüneserleri, Vol. 3
Год
2001
Длительность
880400

Nedan finns texten till låten Şeyh Bedrettin Destanı , artist - Zülfü Livaneli med översättning

Låttexten " Şeyh Bedrettin Destanı "

Originaltext med översättning

Şeyh Bedrettin Destanı

Zülfü Livaneli

Akdeniz yakası Aydın elleri

Kuşlar gider bizim dede sultana

Cemal'in görünce yürüdü dağlar

Taşlar gider bizim dede sultana

Cemal'in görünce yürüdü dağlar

Taşlar gider bizim dede sultana

Duyduk ki Mustafa huruç eylemiş

Aydın ellerinde Karaburun'da

Bedrettin'in kelamını söylemiş

Köylünün huzurunda

Duyduk ki bu işler duyulur da durmak olur mu?

Bir sabah erken Haymana Ovası'nda bir garip kuş öterken

Sıska bir söğüt altında zeytin danesi yedik.

Varalım dedik, görelim dedik

Yapışıp sabanın sapına

Çolkardeş toprağını

Biz de biliyol, biz de biliyol

Yapışıp sabanın sapına

Çolkardeş toprağını

Biz de biliyol, biz de biliyol

Sürelim dedik

Düştük dağlara dağlara

Aştık dağları dağları

Bedrettin yiğitleri ufka baktılar

Gitgide yaklaşıyordu toprağın sonu fermanlı bir ölüm kuşunun kanatlarıyla

Oysaki onlar bu toprağı, bu kayalardan bakanlar onu

Üzümü, inciri, narı, tüyleri baldan sarı, sütleri baldan koyu davarları

İnce belli, aslan yeleli atlarıyla

Duvarsız ve sınırsız bir kardeş sofrası gibi açmıştılar

Katardan ayrılan turna sürüler

Her andıkça ümüklerim sızılar

İrili, ufaklı, emlik kuzular

İrili, ufaklı, emlik kuzular

Koçlar gider bizim dede sultana

Bedrettin yiğitleri şehzade ordusunun karşısına çıktılar

Dikişsiz aklibastı baş açık, yalınayak, yalın kılıçtılar

Mübalağa cenk olundu

Aydın'ın Türk köylüleri, Sakızlı Rum gemiciler,

Yahudi esnafları, on bin mülhit yoldaşı

Börklüce Mustafa'nın

Düşman ormanına on bin balta gibi daldı

Hep bir ağızdan türkü, türküleri söyleyip

Hep beraber sulardan, sulardan çekmek ağı

Demiri oya gibi işleyip hep beraber

Hep beraber sürebilmek, sürebilmek toprağı

Balı, incirleri hep beraber yiyebilmek

Yârin yanağından gayrı her şeyde, her yerde,

Hep beraber, hep beraber, hep beraber demek için

On binler verdi sekiz binini

Yenildiler, yenenler yenilenlerin dikişsiz ak gömleğinde Sildiler kılıçlarının kanını

Ve hep beraber söylenen bir türkü gibi

Hep beraber kardeş elleriyle işlenen toprak

Edirne Sarayı'nda damızlanmış atların eşildi nalları ile

Ve teker teker bir an içinde

Omuzlarında dilim dilim kırbaç izleri

Yüzleri kan içinde

Geçer çıplak ayakları ile yüreğime basarak

Geçer Aydın ellerinden Karaburun varlukları

Baba Musa'mızdan almış cehdini

Gördün mü kaygusuz zulmün vaktini

Padişahlar tacı ile tahtını

Yoklar gider bizim dede sultana

Padişahlar tacı ile tahtını

Yoklar gider bizim dede sultana

Satırı çaldı cellat, çıplak boyunlar yarıldı nar gibi

Yeşil bir daldan düşen elmalar gibi

Birbiri ardınca düştü başlar

Ve her baş düşerken yere

Çarmıhından Mustafa baktı son defa

Ve her yere düşen başın kılı depremedi

İriş dede sultanım, iriş dede bir

Başka bir söz demedi

Aydın'da ortaklar Karaburun'da

Kılıç ceran oldu oynuyor kınında

Bir elim harmanda, bir elim kanda

İriş dede sultan, gazaya iriş

Bir elim harmanda, bir elim kanda

İmdi can günüdür gazaya iriş

Bedrettin gülümsedi

Aydınlandı içi gözlerinin dedi

Mademki bu kerre mağlubuz

Ne etsek, ne eylesek zait

Gayri uzatma sözü

Mademki fetva bize ait

Verin ki basak bağrına mührümüzü

Elim aydur dört kitaptan evveli

Şeyh oğlu Bedrettin Bektaş-ı Veli

Ortaklar adına Didem'in seli

Çağlar gider bizim dede sultana

Ortaklar adına Didem'in seli

Çağlar gider bizim dede sultana

Yağmur çiseliyor

Serez'in esnaf çarşısında

Bir bakırcı dükkanının karşısında

Bedrettin'in bir ağaca asılı

Yağmur çiseliyor

Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir

Ve yağmurda ıslanan, yapraksız bir dalda sallanan

Şeyh'imin çırılçıplak etidir

Yağmur çiseliyor

Serez Çarşısı dilsiz, Serez Çarşısı kör

Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü

Ve Serez Çarşısı kapatmış elleri ile yüzünü

Yağmur çiseliyor

Hep bir ağızdan türkü, türküleri söyleyip

Hep beraber sulardan, sulardan çekmek ağı

Demiri oya gibi işleyip hep beraber

Hep beraber sürebilmek, sürebilmek toprağı

Balı, incirleri hep beraber yiyebilmek

Yârin yanağından gayrı her şeyde, her yerde,

Hep beraber, hep beraber, hep beraber demek için

2+ miljoner sångtexter

Låtar på olika språk

Översättningar

Högkvalitativa översättningar till alla språk

Snabbsökning

Hitta texterna du behöver på några sekunder